30 Ağustos 2010 Pazartesi

Yeni bir Ortadoğu doğuyor

Yeni bir Ortadoğu doğuyor!


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye, Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ın serbest ticaret ve serbest vize ülkeleri olarak ilan edileceğini açıkladı.


Yeni bir Ortadoğu doğuyor!Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye, Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ın serbest ticaret ve serbest vize ülkeleri olarak ilan edileceğini açıkladı.
Four Season Otel’de düzenlenen 5. Türk - Arap Forumu’nda konuşan Davutoğlu, İstanbul’un bugün tarihi bir toplantılar silsilesine ev sahipliği yaptığını, 17 Dışişleri Bakanı ve 5 Arap ülkesinden farklı temsilcilerle görüşeceklerini açıkladı. 22 ülkeden gelen bakanlara izlettirmek üzere özel bir sanatsal faaliyet düzenlemek istediklerini de belirten Davutoğlu, ancak bu sanat faaliyetinin İsrail askerlerinin saldırısında ölen 9 Türk vatandaşın anısına hürmeten iptal edildiğini söyledi. Türk ve Arap dünyası arasında zihniyetlerde oluşan, inşa edilen duvarların birer birer yıkıldığını dile getiren Davutoğlu, oluşan yeni zihniyetin gelecek kuşaklarda önemli etkiler oluşturacağını kaydederek, “Sinop’tan Ekvator’a, İstanbul Boğazı’ndan Aden Körfezi’ne kadar dünyanın en önemli kuşağına sahibiz. Biz bu kuşağın güvenlik ve ekonomik alan haline dönüştürülmesi konusunda kararlıyız. Başbakan, bütün bu havzayı tek bir havzaya dönüştürme hedefindedir” dedi.
 
KÜÇÜK BİR KIVILCIM, BÜYÜK YANGINA DÖNÜŞME POTANSİYELİ TAŞIYOR
 
Bu bölgeyi güvenlik bölgesine dönüşürken en büyük tehdidi Filistin’e yapılan baskı politikalarının oluşturduğu kanaati taşıdıklarını dile getiren Davutoğlu, bu bölgenin son derece kırılgan bir yapıya sahip olduğunu, küçük bir kıvılcımın, büyük bir yangına dönüşme potansiyeli taşıdığını söyledi. Bu bölgedeki sorunlara Türkiye’nin kayıtsız kalmayacağına dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi:
“Kim ne derse desin, bu bölgedeki sorunlarla ilgilenmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin sorunu değil demeyeceğiz. Tam bir ekonomik liberalleşme olmasını istiyoruz. Kars’tan kalkan bir arabanın, Moritanya kadar gitmesini ümit ediyoruz. Hem Arap, hem de Körfez İşbirliği Konseyi ile serbest ticaret anlaşmaları geliştirdik. Suriye - Türkiye - Ürdün ve Lübnan arasında serbest ticaret ve serbest vize ülkeleri olarak ilan edilecek. Bu ülkeler arasında hiçbir engelle karşılaşmadan insanlar ve mallar seyrüsefer halinde olacak. Sınır kapılarında başka bir ülkeye gittiklerini daha anlamayacaklar. Bölgemiz artık krizler ve geri kalmışlıklar bölgesi değil, yükselen bir bölge. Bu bölge barış ve güvenlik haline dönüşecektir. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde en radikal değişiklikleri gerçekleşecektir. Türkiye ile Arap dünyası arasında en kapsamlı diyalogu gerçekleştireceğimiz inancındayız.”
 
TÜRK EKONOMİSİ ÇOK GÜÇLÜ TOPARLANMA YOLUNA GİRDİ
 
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin krizi mali disiplin, makro ekonomik politikalar sayesinde en az hasarla atlatmayı başardığını belirterek, “Türk ekonomisi çok güçlü toparlanma yoluna girdi” dedi. “Şimdi ilişkileri güçlendirme zamanı” diyen Bakan Şimşek, Türkiye ve Arap dünyası ticari ilişkilerin 2002 - 20009 yılları arasında 4 kat arttığına dikkat çekti. Türk ve Arap ekonomisinin, birbirini tamamlayıcı nitelik taşıdığını ve Türkiye’nin son derece büyük bir pazarı olduğunu vurgulayan Şimşek, şunları söyledi:

“Türkiye, AB ülkelerinin ekonomileri ile yarışır hale geldi. Enerji ve yatırım konusunda Türkiye iştahı yüksek bir ekonomi. Yatırım ve ortaklıklar açısında çok cazip. Türkiye, gerçekten gelişmekte olan bir pazar. Ekonomide ciddi reformlar gerçekleştirdi. Kriz nedeni ile geçen yıl ciddi bir belirsizlik vardı. Bu krizi, mali disiplin, makro ekonomik politika sayesinde en az hasarla atlatmayı başardık. Türk ekonomisi çok güçlü bir toparlanma yoluna girdi. OECD ile kıyaslandığında GSYH büyümesinin yüzde 6 olduğunu görürsünüz. Büyümekte olan ülkeler arasında yerimizi almaya devam ediyoruz. Müslüman dünya geçmişte çok büyük medeniyetler kurdu. Yenilikçiliğin ve aydınlanmanın kaynağıydı. Neden köklerimize geri dönüp, güçlerimizi yeniden keşfetmeyelim ki.

Türk ve Arap ülkeleri arasında serbest ticaret anlaşmaları elbette faydalı olacaktır. insanlarımızı eğitmeye daha fazla kaynak ayıralım. Alt yapıya yatırım yapalım. Uzun süreli istikrarar kavuşmamızın anahtarı buradadır.”

İsrail’in Türk konvoyuna saldırısını da sert bir dille eleştiren Bakan Şimşek, “Bölgemizde Gazze’deki insanların acılarına kayıtsız kalamayız. Uluslararası sularda gerçekleşen terör faaliyetleri konusunda dehşete kapılıyoruz ve görmezden gelemeyiz. Forum’un buna katkıda bulunacağına inanıyorum” dedi.
 
ORTAK TAKAS BANKASI KURALIM
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iki ülke arasında güçlü bir bankacılık ağı tesis edilmesi gerektiğini belirterek, “Ortak bir takas bankası kurmalıyız. Böylece yabancı bankalara bağımlılığı azaltabiliriz” çağrısında bulundu.
5. Türk - Arap Ekonomi Forumu’nda konuşan Hisarcıklıoğlu, Atlantik Okyanusu’ndan, Basra Körfezi’ne kadar 350 milyonluk Arap iş dünyasının Türk iş aleminin kalbinde özel bir yeri olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Nu mutlu ki mühendislerimiz, inşaatçılarımız, iş adamlarımız, Arap dünyasının her yerinde varlık gösteriyor. Dünyadaki güç dengesi yeniden kurulurken, bölge içi sorunlarını çözmüş, refah ve istikrara ulaşmış güçlü bir Arap Dünyası, türk iş camiasının ortak arzusudur” dedi.

Küresel düzen içinde enerji, gıda, su iş güvenliği gibi konularda meydan okumalara karşı işbirliği yapılması gerektiğinin altını çizen Hisarcıkloğlu, Arap iş dünyasına ortak bir takas bankası kurulması için çağrıda bulundu. Hisarcıklıoğlu, “Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkiler son yıllarda çok hızlı gelişmiştir. Bunu devam ettirmek için ülkelerimizi birbirine bağlayan, ulaştırma ağlarını modernize etmeliyiz. Basra’dan Doğu Akdeniz’e, Kızıldeniz’den, Karadeniz’e modern bir şekilde birbirine bağlanmalıdır. İkinci olarak da ülkelerimiz arasında güçlü bir bankacılık ağı tesis etmeliyiz. Ortak bir takas bankası kurmalıyız. Böylece Türk ve Arap iş aleminin, yabancı bankalara bağımlılığını azaltabiliriz” dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye - Lübnan, Türkiye - Körfez İşbirliği Konseyi serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin de tamamlamak gerektiğini vurgulayarak, “Bu iki anlaşma imzalandığı zaman, Doğu Akdeniz ile Basra Körfezi arasında geniş bir serbest ticaret alanı meydana getirmiş olacağız” dedi. Al İktissad Wal Aamal Group Raouf Alou Zaki, Türk - Arap Forumu’nun 6’ncısının 2011’de Türkiye’de düzenleneceğini söyledi.
 
ORTAK DEKLARASYON
 
Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye arasında serbest ticaret ve serbest vize bölgesi oluşturulmasına ilişkin ortak deklarasyon açıklandı.
Türk-Arap İşbirliği Forumu 3. Dışişleri Bakanları toplantısının sonunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından okunan ortak deklarasyonda, “Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye arasındaki ilişkilerin birbirlerine ortak tarih, kültür ve coğrafyayla emsalsiz bir şekilde bağlı olan halklarının iradesi temelinde artmakta olan siyasi diyalog, ekonomik karşılıklı bağımlılık ve kültürel etkileşim temelinde nitelendiği” bildirildi.

Mevcut işbirliğinin çok uluslu ve kurumsal bir çerçevede güçlendirilmesi, uzun vadeli stratejik ortaklığın ve aralarındaki dayanışmanın geliştirilmesi ve ekonomik entegrasyona doğru ilerlenmesi hedefine dikkat çekilen deklarasyonda, “Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi (YDDİK)” tesis edilmesi ve bu ülkeler arasında serbest ticaret ve dolaşım alanı oluşturulmasının kararlaştırıldığı belirtildi.

YDDİK’nin, ortak çıkarlar ve ilgi alanları çerçevesinde işbirliğinin geliştirilmesi konusunda sağlam bir temel teşkil eden serbest ticaret ve vize muafiyeti alanlarındaki mevcut ikili anlaşmalar ve uygulamalar temelinde yapılacağı ifade edilerek, Türkiye’nin bu anlayışla Suriye, Ürdün ve Lübnan’la vize muafiyeti anlaşmalarını yürürlüğe koyduğu hatırlatıldı. Türkiye’nin ayrıca Suriye ve Ürdün’le serbest ticaret anlaşmaları imzaladığının da hatırlatıldığı deklarasyonda, Türkiye ile Lübnan arasında serbest ticaret anlaşmasının (STA)imzalanabilmesi için de müzakerelerin halen devam ettiği kaydedildi.
Deklarasyonda, Türkiye ve Lübnan’ın bu bağlamda iki ülke arasında STA’nın en kısa zamanda akdedilebilmesi için müzakereleri aktif bir şekilde sürdürme taahhüdünde bulundukları belirtilerek, bu hususun dörtlü sürece tam katılım sağlanması açısından gerekli olduğu vurgulandı.
Deklarasyonda, dörtlü mekanizmanın taraflar arasındaki ikili taahhütlerin yerine geçmeyeceği, bölgedeki tüm diğer kardeş ve dost ülkelerin katılımına açık olacağı belirtilerek, dörtlü konseyin koordinasyonunun dışişleri bakanları tarafından yapılacağı bildirildi.

Konsey’in yılda en az bir kez istişare amaçlı başbakanlar düzeyinde toplanacağı ve katılımcı ülkelerin ev sahipliğini dönüşümlü üstleneceği belirtildi.
Deklarasyonda, enerji, ticaret, gümrük, tarım, sağlık, yatırımlar, içişleri, su, çevre ve ulaştırma gibi alanlar ile gündeme bağlı olarak diğer alanlardan sorumlu bakanların da Konsey’e iştirak edebilecekleri ve Konsey’in işbirliğinin ortak çıkarlar çerçevesinde diğer alanlarda gelişmesine paralel olarak bu alanlardan sorumlu bakanları da içerecek şekilde geliştirilebileceği vurgulandı.

Konsey’in çalışmalarının koordinasyonunun ve toplantıların gündemlerinin nihai hale getirilmesinin katılımcı ülkelerin dışişleri bakanları tarafından yapılacağı belirtilerek, Konsey üyesi bakanların karşıtlarıyla yılda en az bir kez dörtlü formatta toplanarak, Konsey’e sunulmak üzere görev alanlarına giren alanlarda somut adımlar atılmasına yönelik eylem planları geliştirecekleri bildirildi.

Deklarasyonun ilan edilmesi sırasında Davutoğlu’nun yanı sıra Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cevde ve Lübnan Dışişleri Bakanı Ali Eşşami de bulundu.


Artikel Terkait:

0 yorum:

Yorum Gönder

Küfür ve Hakaret içeren yorumlar yazmayınız.
Aksi halde yorumunuz silinecektir.
Yorum yazarken Türkçemizi doğru kullanmaya özen gösteriniz.
Eğer "Yorumlama Biçimi"nde "Google Account,LiveJournal,Wordpress,TypePad,AIM,OpenID" seçeneklerinin ne olduğunu bilmiyorsanız
"Adı/Url" seçeneğini kullanınız.